Merhaba, bu sene A.B.D.’nin Kaliforniya eyaleti/San Fransisko şehrinde 2~6 Haziran tarihleri arasında düzenlenen apple’ın en büyük etkinliği olan WWDC 2014’e katılma fırsatını yakaladım. Bildiğiniz gibi bir önceki sene WWDC biletleri satışa çıktığı andan itibaren 2 dakika içerisinde tükenmişti. Ama apple bu sene şanslı olanlar gelsin diyerek katılımcıları rastgele seçti ve ben de bir apple geliştiricisi olarak düzenlenen bu etkinliğe katıldım.
Apple’ın yaklaşık on yıldır düzenli olarak gerçekleştirdiği ve geliştirdiği yeni teknolojileri duyurduğu, dünyanın dört bir yanından gelen geliştiricileri ağırladığı bu konferansa ben de ilk defa katıldım. Apple’dan tasarımcı ve mühendislerin katıldığı lab’larda geliştirilen yeniliklerin uygulamalı olarak anlatıldığı oturumlar açıkçası benim en ilgimi çeken anlar oldu. Ayrıca apple’ın sonbahara doğru piyasaya süreceği ios8 ve macOs Yosemite işletim sisteminide yakından inceleme fırsatını buldum.
Ama tabiki bu senenin en önemli konusu (tabiki biz geliştiriciler açısından) hiç şüphesizki apple’ın yeni programlama dili SWIFT oldu. Objective-C’nin bir çok kişinin hammalık olarak nitelndirdiği syntax’ından sıyrılmış ama yabancılık çekmeden daha az yazarak daha çok şey yapabilmeyi sağlayan bu yeni UNICODE programlama dili açıkçası oldukça çarpıcı yenilikler vaad ediyor. Modern bir programlama dili olarak nitlendirebileceğimiz SWIFT’in objective-c’ye göre yalınlaştırılmış yapısı header dosyası kullanımını ortadan kaldırıyor, ayrıca generic programlama yeteneği, strong typing, type inference, semicolon-less gibi bir çok modern programlama dilinin sağladığı kolaylıkları bizlere sunuyor.
Tüm bunların yanında sunulan auto bridging özelliğiyle header’sız swift classlarımızı da mevcut objective-c class larımıza kolayca import edebilmemizi sağlayan yeni xCode6 ve yeni bir tool olan playground’un live view özelliği sayesinde yazdığınız kodu derlemeye gerek kalmadan çıktısını gerçek zamanlı olarak alabilmemiz, yeni stroyboarding ile iPad ve iPhone gibi farklı ekran boyut ve çözünürlüklerini dert etmeden autolayout ile tek bir storyboar’la arayüz tasarımlarınızı kolayca yapabilme becerisinide bizlere kazandırması açısından xCode’da da önemli ve yararlı dğişiklikler bizleri bekliyor.
Son kullanıcılar açısından doğrudan pek bir anlam ifade etmeyen ama biz geliştiricilere sağlayacağı avantajlarla geliştireceğimiz uygulamalarda son kullanıcıların kullanıcı deneyimlerini daha yükseklere taşıyacak uygulamalarla buluşmalarını sağlayacağını göz önünde bulundurduğumuzda apple’ın bu seneki developer konferansında tanıttığı yenilikler kendi ekosistemi içerisinde ufak bir devrim niteliğinde değerlendirmek pek yanlış olmaz sanırım. Bu yeniliklerin bizlere sağladığı avantajları ilerleyen zaman içerisinde eminim ki çok daha iyi kavrayacağız ve bu konularla ilgili paylaşımları blogum üzerinden yine dilim döndüğünce sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Happy coding 🙂
|
Yeni storyboard’ın kullanımı vs.. gibi güzel içerikler hazırlayabilirsiniz, bu içeriklerin türkçeleri konusunda çok eksik var.
buradan paylaşmak istediğim o kadar çok şey olmasına rağmen,
bir o kadar da az zamanım var şu an için.
ama en kısa zamanda mevcut yazılarımı da güncelleyip özellikle swift konusunda yeni paylaşımlar hazırlayacağım.